AJAN PROFİLİ Doğru insanı seçebilmenin bilimsel verileri yoktur. Gençlerden seçilmiş yeteneklerin eğitilerek kazanımı dışında, profesyonellerden yararlanılması pozitif bir yoldur.
AJAN PROFİLİ Doğru insanı seçebilmenin bilimsel verileri yoktur. Gençlerden seçilmiş yeteneklerin eğitilerek kazanımı dışında, profesyonellerden yararlanılması pozitif bir yoldur. Doktorlar, avukatlar, psikologlar, vb gibi. Çünkü bu gruba girenlerin, toplumun her kesiminden insanla temasta olduklan görülecektir. Bu noktada önemli bir saptama yapmakta büyük yarar vardır. Başanlı istihbarat örgütleri elemanlannm anestezi altında bilgilerini açığa vurabilecekleri olasılığından ötürü, doktor ve psikologlar tarafından tedavi edilmelerine izin vermezler. If you liked this article and you also would like to receive more info relating to
diyarbakirofisescortlari.Com portalı nicely visit the web page. Gerekli hallerde kendi bünyeleri içindeki doktor ve psikologlardan yararlanırlar. FAHİŞELER İstihbarat sanatında en çok yarar sağlanan fahişeler olmuştur. Çünkü, insanlar çoğu kez ruhsal problemlerin etkisiyle ve bilinçsiz bir karşı konulmazlıkla, sırlannı fahişelerle paylaşırlar. Bu bilimsel bir tespittir ve 2000 yıldır yararlanılan bir metottur MEDYA Medya, en iyi ve en yararlı reklâmcıdır. 20. yüzyılda güçlü istihbarat örgütleri medyadan sonuna değin yararlandılar. 20. Yüzyılın son yıllannda ise; kendi medya kuruluşlannı devreye sokarak bunlan uluslararası platformda giderek güçlendirdiler. Böylece ulusal yayın organlanndan elde edilen yararlar, uluslararası platformda dünya kamuoyunun kendi çıkarları ve amaçları doğrultusunda yönlendirilmesini sağladılar. 21. yüzyılda ise; uluslararası medya kuruluşları ile ilkelerin yerel medya kuruluşları arasında ortaklıklar oluşturma yoluna gidilecek, tüm istenmeyen çatlak sesler örtülü bir biçimde bastırılarak susturulmuş olacaktır.
Bir süre Ümit SAYIN'm Orhan'a gönderdiği mesajdan bahsettikten sonra, Orhan'ın mesajdaki yazının içeriği ile ilgili "Çok haklısınız da şimdi... Cepheyi genişletmemek gerekiyor", "Silahlı Kuvvetler şuanda hakikaten görevini yapıyor iyi yapıyor" dediği, Ü. SAYIN'm da "Yargıyı ele geçirdiler YÖK'ü ele geçirdiler" "Üniversiteler ele geçti bizi Üniversitelerde barındırmayacaklar", "Pakistan'dan beter olacak Türkiye" dediği, bir süre aynı konu üzerinde konuştuktan sonra Ü.SAYIN'm "E şimdi şu var Dolmabahçe'de ne oldu", "Ondan sonra neler oldu, daha sonra niye hiç ses çıkartılmadı, ee hani özü ve sözü lafları, hani elektronik muhtıra, bir kurumda tutarlılık aranır yani" dediği, bir süre değişik konularla ilgili konuştukları, Diyarbakır Escort görüşmenin devamında Diyarbakır Escort Ü. SAYIN'm "Ben bu vatanı hiç satmadım ama, artık TSK'nm (Türk Silahlı Kuvvetleri) ihanet ettiğini düşünüyorum" dediği, Orhan'ın da "Evet maalesef dediği, daha sonra Pakistandaki Askeri darbe ile ilgili konuşmalar yaptıklan, görüşmenin sonlanna doğru da, Ü. SAYIN'm "Ben bir umut göremiyorum artık", "Yani bunlara dur diyen olmayacak mı", "Cumhuriyet kalmadı ki rejim bitti artık" dediği, Orhan'ın da "Mutlaka olacak Hocam bu memleketin sahipleri de mutlaka vardır ama at izi it izi birbirine kanştı biliyorsun" dediği, Ü. SAYIN'm "Hani BÜYÜKANIT şeyi yıkamazlardı ne güzel konuşuyordu konuşurken güzel ama eylemde bir şey yok" dediği, Orhan'ın ad "Ama şimdi onlar gereğini yapıyorlardır şeyi biliyorsunuz yani en azından operasyon hakke keten şeyleri de var bunları yüz yüze konuşuruz" dediği
Şüpheli İbrahim ÖZCAN 04.07.2008 tarihli ifadesinin konu ile ilgili bölümünde özet olarak; "...Soruşturma kapsamındaki kişilerden Hüseyin Görüm ile geçmişte cezaevinde birlikte kaldık. Daha sonra tesadüfen bir cenazede karşılaştık. Bundan sonra görüşmelerimiz devam etti. O sıralar Hüseyin Görüm serbest ticaret işleri ve taksicilik yapıyordu. Beni Muzaffer Tekin'in Kadıköydeki bürosuna götürdü. Burada Muzaffer TEKİN ve orada bulunan Mehmet Fikri KARADAĞ, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Nedim isimli soyismini bilmediğim başka bir asker emeklisiyle tanıştırdı. Bu kişilerin de geleceğini söyleyerek beni Şile'de yapılacak olan Karacabey'i anma törenine çağırdı. Bu görüşmeden birkaç gün sonra İstanbul'dan birlikte bir araçla Şile'ye gittik. Bahsettiğim kişilerde oraya gelmişlerdi. Bu etkinliği hangi derneğin organize ettiğini bilmiyorum, ancak Hüseyin Görüm bana Vanatsever Küvetler Güçbirliği Hareketine ilişkin broşürler göstermişti. Hatta bunlarıda Şile'ye götürdük. Şile'deki etkinlikte bahsettiğim kişilerden başka Oktay YILDIRIM, Kuddusi OKKIR ve şu anda ismi aklıma gelmeyen birçok kişi vardı. Oktay YILDIRIM ve Kuddusi OKKIR'la da tanıştım. Bu etkinlikte daha önceden Hüseyin GÖRÜM'ün akrabası olduğundan dolayı tanıdığım Yasin GÖRÜM'de vardı. Asıl isminin Rasim olduğunu bilmiyorum. Rasim GÖRÜM Adapazarında kalıyor, İstanbula amcası olan Hüseyin GÖRÜM'ün yanma gelip gidiyordu. İstanbulda bir iş yaptığını bilmiyorum. Hüseyin GÖRÜM'ün kiraladığını söylediği İstanbul Maltepe'deki prefabrik fabrikası vardı. İlk başlarda aktifti, üretimde yapılıyordu. Hüseyin GÖRÜM burada zaman zaman toplantılar düzenliyordu. Bunlardan 8-10 tanesine bende katıldım. Toplantılarda günlük konular, ekonomik mevzularla birlikte o zaman gündemde olan Vatansever Kuvvetler Güçbirliği hareketi hakkında da konuşuluyordu. Bu hareketin iyi olduğundan, destek olunması gerektiğinden bahsediliyordu. Bu hareketin dergisi olan Türkeli isimli dergi de orada bulunuyordu. Toplantıya katılanlar inceliyorlardı. Bu toplantılara hatırladığım kadarıyla Muzaffer TEKİN, Mehmet Fikri KARADAĞ, Kuddusi OKKIR, İsmail PAKER, Yasin (Rasim) GÖRÜM, Raif GÖRÜM, Yusuf GÖRÜM ve şu anda ismini hatırlamadığım birçok kişi katılıyordu. O dönemde Rasim GÖRÜM Hüseyin GÖRÜM'ün yanma sık gelip gittiğinden bu toplantılarda da kendisini görüyordum. Bu toplantılarda diğer konuların yanında Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hakeretinin İstanbul temsilciliğinin açılması konuşuluyordu. Bu işi de Hüseyin GÖRÜM veya Mehmet Fikri KARADAĞ'ın üstleneceğinden bahsediliyordu.